Resim1

Kamp Ama 4.5G

Tabak 1- Tabak 2- Kilise Düdeni Mağaraları, Antalya/Döşemealtı,
22-28 Şubat 2021

Geziye Katılanlar: İrem Güzel, İrem Kapucuoğlu, Anıl Alyanak, Anıl Özrenk, Beliz Aydın, Tuğçe Nur İlbaş, Giray Arat, Kardelen Nurdoğan, Bülent Efe Temür, Eren Kenan, Niyazi Karacalar, Ezgi Özgün, Burak Gökyer, Aleyna Cingöz, Enes Mutta, Ahmet Ali Atalay, Tarık Doğan, Ümit Alp Özkaya, Uzay Atasoy, Tuna Demir, Mustafa Atmaca, Ulaş Tonuç.

Pandemi döneminin getirdiği gerginlikler ve şartlar sebebi ile; değil
22 kişi bir araya gelmek, 2 kişi buluşup bir kahve içmenin bile epey zor olduğu
bir dönemde uzun uğraşlar, mailler, fakslar, dilekçeler ve telefon trafiğinin sonucunda
zor olan başarılıp gezi planlaması ve organizasyonu tamamlandı. Artık geriye
sadece 22 insanın buluşması ve mağaracılık yapması kalmıştı…

İstanbul ekibi, 21 Şubat 19.40’ta 10 kişilik bir güruh halinde
Antalya’ya doğru maskeli (!) ve zorlu yolculuklarına başladılar. Antalya’dan
kampa katılacak ekip ise Antalyalıların rutin akşamüstüleri nasıl oluyor ise o şekilde
ellerinde şarapları, günbatımı eşliğinde palmiye ağaçlarının, Akdeniz’in sıcak
suları ile buluştuğu noktada jakuzilerinden İstanbul ekibinin çetrefilli
yolculuklarını WhatsApp grubu üzerinden okumaktaydılar. Tabi ki Gaziantep’ten, Mezopotamya’nın
oldukça bereketli ve ılıman iklimli topraklarından yola çıkan Niyazi’yi
unutmamak gerek. Herkesin aklında ve kalbinde özlemle büyüttüğü tek bir hayal
vardı; saatler sonra mağaradan çıkınca kendilerini bedenlerine Akdeniz’in
verimli ve anaç güneşi vururken Kırkgöz Göleti’nin serin sularına bırakmak…

22 Şubat 2021 sabah saatlerinde yorgun, halsiz, uykusuz ve maske
sebebi ile oksijensiz kalan İstanbul ekibini ve Mezopotamya savaşçısı Niyazi’yi,
uykusunu almış, dinlenmiş, sadece 15 dakika uzaklıktaki yataklarından kalkıp
gelmiş Antalya ekibi karşıladı. Hızlı, hasret dolu ama aynı zamanda ‘’Korona
olur muyum?’’ hissi ile gerçekleşen kucaklaşmalar ve yenilerin anlamsız ve
tedirgin bakışları eşliğinde otobüse yerleşildi, otobüsün kapısını yavaşça
kapatıp, alışık olduğumuz o bıyıkaltı gülüşü ile bizi karşılayan o adam…
yabancı değildi. Daha öncesinde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği
Antalya’nın turistik mağaralarının tanıtım çekimlerinde İrem Güzel, Ahmet Ali ve
Kardelen’i turizm adı altında katledilen mağaralara götüren Cevat abinin ta
kendisiydi. Bu sefer ise mağaracılık hasreti ve sevgisi ile yanıp tutuşan
gençleri, özledikleri hasret duydukları topraklarla kavuşturmak üzere demir
atına (otobüs) binip gelmişti.

Vadedilen topraklara yolculuk başlamıştı… Tüpçü ve market gibi elzem duraklardan sonra Tabak Mağaraları’na doğru geçildi. Önceden belirlenmiş olan shiftlere göre ilk iki shift tabak-1 ve tabak-2’ ye geçiş yapmak için hazırlandı. Bu sırada Tarık bir düğün fotoğrafçısı edasıyla shiftleri “Kayalara doğru değil! Arkanızı göle verin, kayalar iyi çıkmıyor” söylemleriyle yönlendirerek güzel fotoğraflar çekti. Adeta bir keçi edasıyla, yeni yıkanmış sarı ve kırmızı tulumların renk cümbüşü yarattığı bir manzarayla, shiftler hızlıca kayaları tırmanıp, mağaralara yol aldı. Her mağarada bir shift olacak şekilde tabak-1 ve tabak-2’ye girdiler. Buradan çıkan ekip daha sonra çaprazlama yaparak diğer mağaraya girdiler. O sırada 3. ve 4. shift güneşin ve gölün tadını çıkararak, mağaradaki shiftlerin dönmesini beklediler.

Gezideki herkes tabak-1 ve tabak-2 mağaralarında girdikten sonra, asıl kamp alanımız olan orfe at çiftliğine gitmek üzere yola koyulduk. Kamp alanı demişken, gittiğimizde bizi karşılayan DÖDOSK bey ve ekibi tarafından ellerimize tutuşturulan Dağcılık Federasyonu, DÖDOSK gibi flamalar eşliğinde Princess Di (Diana) gibi patlayan flaşlar altında kaldık. Herkes ne oluyor şu an şaşkınlığındaki yüzlerini değiştirme fırsatı bulamadan sıcak pideler ve soğuk ayranları görünce yüzlere gülümseme yerleşti. Sıcacık pideleri ve buz gibi ayranları gömdükten sonra, hep birlikte malzeme ve yemek çadırını kurduk. Kendi çadırlarımızı kurduktan sonra kamp ateşi yakılarak, ateş başında hasret giderdik. Ateş başında hasret gidermenin yanında, SRT alacak olan yeni üyelerin eğitiminin planlanması, mağaraya girecek olan eski üyeler için döşemenin yapılması ve ağaçlara kurulacak olan ip hatları konuşuldu. Tok karın ve hafif bir yorgunluk ile serin Akdeniz akşamında uykuya daldık…

Ertesi sabah, erkenden mağaraya girecek bir ekip olmaması sebebiyle tüm kamp uykuyu biraz fazla kaçırdık… Kahvaltının ardından hızlıca ip hattının kurulması ve döşemeye bir ekibin gitmesi ile mağaracılık faaliyetimiz resmi olarak başlamış oldu. Efe ve Enes medeniyete yakınlıktan faydalanarak, Aleyna’yı otogardan alarak kampa getirdi. Çarşamba günü ise Tuğçe ve Anıl Alyanak kampa geldi. Döşemealtı Belediyesi’nin yemek sponsorluğu sayesinde, çeşitli yemek fantezilerimizi gerçekleştirdiğimiz bir kamp oldu. Pişi ve Niyazi’nin doğum günü için pişen puding ise kampın lezzet doruklarıydı. Adeta yeni evli gelinlerin tatlı telaşı gibi SRT alan yeni üyeleri, haftasonu mağaraya yetiştirebilmek için eğitmenlerimizin hummalı bir çabası vardı. Zaman zaman gergin, yükseklik korkusu yaşatan, kimi zaman güldüren, kimi zaman ise eğlendiren SRT sürecimizi tamamlamaya çalışırken, eski üyeler ise bir süredir hasret kaldıkları mağara ile adeta sabah sporu yapar gibi tekrar buluşuyorlardı. Tüm bu olaylar yaşanırken, kampın tam ortasından geçen atlar ve midilliler ise insanoğlunun en deli arayışlarından biri olan mağaracılığı icra eden insanlara hayretle bakıyordu. Sadece atlar ve midililer değil, Orfe At Çiftliği’ne gelen ailelerin çocukları ile mağaradan dönen shift arasında “Anne bak uzaylılar!” diyaloğu bile yaşandı. Kampın gariban yüzü Mithat (köpek) ise mamasını kamptaki köpeklerin yememesi için haklı bir mücadele içerisindeydi.

 Perşembe günü ise Bülent Genç kampa gelerek, ateş başı sohbetini şenlendirdi ve adeta bir tabur askeri doyuracak bademleri ile midelerimizi mutlu etti. Giray, her kampta olduğu gibi bu kampta kendi kendine COVID-19 teşhisi koyarak, maskeyle ateş başında oturmayı ihmal etmedi. Boş kalan vakitleri ise medeniyetin ortasında bulunan kamp alanımızın avantajını kullanıp markete giderek, atları izleyerek ve voleybol oynayarak değerlendirdik. Voleybol bir süre sonra boş vakit değerlendirmekten çok kulüp üyelerinin birbiri ile yarıştığı bir ortam haline geldi. Öyle ki karanlıkta yere düşmeli ve “GÖRMÜYORUM ABİ YA!” seslerinin yankılandığı bir savaşa dönüştü. Kampın unutulmaz enleri olarak akla kazılanlar ise Anıl Alyanak`ın yeryüzündeki cehennem simülasyonu olan palet ateşleri ve bitmek bilmeyen vampir köylü oldu.

  SRT eğitimlerimizi tamamlamamız ile beraber,
kampa gelme amacımızı gerçekleştirme vaktimiz gelmişti. İlk eğitim shifti
Eren-Ahmet-Anıl Özrenk-Ulaş-Aleyna-İrem Güzel Cumartesi saat 11.00`de Kilise Düdeni’ne
girerek adeta çocuğunu parka götürmüş ebeveynler gibi yeni üyeleri mağarayla
buluşturdu. SRT eğitimlerini tamamlayan diğer yeni üyelerde adeta denize
salınan akvaryum balıkları gibi mağarayla buluştu. Bol bol hasret giderilen,
SRT eğitimleri verilen, yeni üyeler ile kaynaşılan, eski üyelerin hikayeleri
dinlenilen eğlenceli bir kamp oldu. Kampı topladıktan sonra otogara doğru yol
alırken, İstanbul ekibi yemeksepeti’nden yemek bakarken, Antalya ekibinin
aklında ise evlerindeki sıcak yatağa 15 dakika sonra kavuşacakları gerçeği
yankılanıyordu. Ayrılık hüznü tüm otobüsün üstüne, elektrik yüklü bir
kümülünimbus gibi çöktü. İstanbul ve Antalya ekibi evlerine birlikte dönerken,
tek başına memlektine dönecek Mezopotamya fatihi, baklava ustası Niyazi ise gökyüzündeki
yıldızları izliyordu. Tüm vedaların ardından, bir başka macerada bir araya
gelmek üzere sözleşen İTÜMAK üyeleri, Redkit’in sonundaki kapanış sahnesi
edasıyla, günbatımına doğru atları ile yol aldılar.

Ekipler:

Tabak 1 – Tabak 2

22 Şubat Pazartesi

1.Shift: Bülent Efe, Uzay, Niyazi, Giray (10.45- 14.02)
Rescue: 16.00

2.Shift: Tuna, Beliz, Ulaş,
Burak (10.45- 14.05) Rescue: 16.00

3.Shift: Eren, Tarık, Ezgi,
Ahmet Ali (14.45-17.20) Rescue: 17.20

4.Shift (İrem Güzel, Mustafa, İrem Kapucuoğlu, Anıl Özrenk
(14.45- 17.26) Rescue: 17.26

Tabak’tan Çıkış: 17.50

Orfe’ye Giriş:18.30

Kilise Düdeni

23 Şubat Salı

Döşeme Shift: Kardelen, Eren, İrem Kapucuoğlu (10.30-16.20)
Rescue: 17.00

24 Şubat Çarşamba

Shift: Efe, Ezgi, Aleyna, Niyazi (16.30-21.50) Rescue: 22.30

25 Şubat Perşembe

1. Shift: Burak, İrem Güzel , Anıl Özrenk , Kardelen, Beliz
(11.00-16.45) Rescue: 16.30

2.Shift: Tuğçe, Anıl Özrenk , Enes, Giray, Bülent Genç
(17.20-23.30) Rescue: 23.59

26 Şubat Cuma

1.Shift: Ezgi, İrem Kapucuoğlu, Beliz, Niyazi, Burak, İrem
Güzel (11.40-14.45) Rescue: 17.00

2.Shift: Anıl Alyanak, Enes, Efe, Eren, Kardelen
(17.40-21.30) Rescue: 23.59

27 Şubat Cumartesi

1.Shift: Eren, Anıl Özrenk , İrem Güzel, Aleyna, Ahmet, Ulaş
(10.30-14.00) Rescue: 15.30

2.Shift: Efe, Ezgi, Niyazi, Giray (13.45-17.30) Rescue:
19.00

3.Shift: Mustafa, Beliz, Anıl Alyanak , Tuna (15.15-18.00)
Rescue: 20.30

28 Şubat Pazar

1.Shift: Beliz,Ezgi (10.30-13.05) Rescue:14.00

2.Shift: Efe, Ümit, Tarık, Uzay, İrem Kapucuğlu, Kardelen,
Enes (11.00-14.30) Rescue: 17.00

Yazan: Ahmet Ali ATALAY

Düzenleyen: İrem GÜZEL