Cinlikuyu – Parsık, İzmit, 19-20 Aralık 2015
Geziye Katılanlar: Uğur Özkan, Emre Can Güzel, Onat Ekin Kaplan, Pelin Yeşiltepe, Hamza Aksoy, Gamze Baydemir, Bora Efe, Osman Batuhan Balkan, Furkan Türker, Burak Dindar, Ecem Uludağ, Selen Özkelebek, Burak Gökyer, Sedat Delen, Bensu Elmacı, Buğra Eyidoğan, Atacan Avgören, Erdal Yalçın, Derya, Selin Gündoğdu
Cuma’yı Cumatesi’ye bağlayan gece saat 00:30’da yola çıktık. Otobüste nereden çıktığı belli olmayan cipslerden yedik. Ekmekleri almak için Yuvacık Sapağını geçip Başiskele yönündeki kocaman EKMEK tabelası olan fırının yanında durduk. Gecenin tam 3’ünde fırından yeni çıkan ekmeklerimizi kasalarıyla birlikte aldık. Yuvacık Sapağına geri dönüp yolumuza devam ettik. Aksığın tabelalarını takip ederek ilerledik ama her nedense son Aksığın tabelasından sağa sapmak yerine mal gibi sol tarafa döndük. Bir süre gittikten sonra yanlış yönde olduğumuzu anlayınca Aksığın tabelasına geri dönüp yolu takip ettik. Şoför Recep’in inatçılığına rağmen kamp alanına ulaştığımızda daha güneş doğmamıştı. Dondurucu soğukta çadırlarımızı kurduk.
Döşeme shifti arabada hazırlanıp Cinlikuyu mağarasına girdi. Onlar mağaradayken kamp alanında kalanlar odun topladı ve ateşi yakmaya çalıştık. Zibilyon deneme sonrası Erdi’nin uğraşları sonucunda ateşi yakabildik. Cinlikuyu mağarası kuru ve rahattı. Yeni mağaracıların ilk dikey mağara deneyimi için oldukça zevkliydi. Değerini Parsık mağarasına girince anlayacaktık. <3
Akşam ateş başında birlikte güzel vakit geçirdik. Çekirdek, patlamış mısır, puding derken saat ilerledikçe uyumak isteyenler çadırlarına dağıldı. Tabii ki bir klasik olarak Cinlikuyu’nun hikayesi, cinli teyzenin cinleri, bir de ne alakaysa Dyatlov Geçidi vakasının üstünden geçildi.
Kampın ikinci günü ilk Parsık shifti olan ekibimiz mağaraya doğru ilerlerken Uğur buz üstünde birkaç bale figürü sergileyip yeri öptü. Cinlikuyunun aksine ıslaaak soğuuuuk ve leşş gibi bir mağaraydı. Mağaranın başında 15 dakikalık bir sürünme bölümünden sonra ufak şelalemsi yapıyı tırmanmadan önce halaya durduk. Ardından dar ve kıvrımlı koridorlarda ilerleyip büyük şelaleye ulaştık.
-son shift’ten bir kesit-
Parsık mağarasında dönüşte Moria madenlerinden gelen tok bir GÜMM!! sesi duydum. Arkamı dönüp Uğur’a sesi duyup duymadığını sordum. Elif de heyecanlı bir şekilde şimşek mi çaktı yağmur mu yağıyor sel mi geliyor diye sordu. Uğur da duymuş ama çaktırmamış. Taş düşmüştür dedik devam ettik. Sonradan arkadan Erdal abi geldi meğer o hapşurmuş…
-kesit sonu-
Son shift de mağaradan çıkınca (17.40) kampı toplayıp otobüsle yola koyulduk(18.45). Yol üstünde mola verip lahmacunpide yedik ve ısındık. Ekmek kasalarını fırına geri götürdükten sonra İstanbul’a doğru yola devam ettik. Yol boyunca geleneksel vampir köylü oyunu eşliğinde İTÜ sınırlarına girdik. Son.
Ekipler:
19 Aralık Cumartesi:
- Döşeme[Cinlikuyu]: Uğur, Emre (06:00)
- [Cinlikuyu]: Emre, Uğur, Onat, Pelin, Hamza, Gamze , Erdal Bro (11:00)
- [Cinlikuyu]: Emre, Uğur, Boray, Selin, Batuhan, Furkan, Burak D. (15:00)
- [Cinlikuyu]: Emre, Uğur, Ecem, Selen, Burak G., Sedat (19:00)
20 Aralık Pazar:
- [Parsık]: Uğur, Batuhan, Derya, Gamze, Burak D. (07:00)
- [Parsık]: Ecem, Boray, Atacan, Selin, Buğra (10:00)
- Toplama[Cinlikuyu]: Emre, Erdi, Onat, Bensu (10:00)
- [Parsık]: Emre, Onat, Burak G., Gökhan, Pelin (13:00)
- [Parsık]: Uğur, Selen, Erdal Bro, Hamza, Elif (16:00)
Selen Özkelebek