Mencilis Gezisi [24-25 Şubat 2012]


Mencilis Mağarası | Safranbolu | 24-25 Şubat 2012

İTÜMAK olarak 24.02.2012 akşamı saat 19.00 civarı hem malzeme kontrolü, hem de gezi hazırlıkları için bir araya geldik. İşlerimizin hallolmasından sonra yola çıktık. Çıkışımız 25/02/2012 saat 01.00’i buldu. İTÜ’den sonraki durağımız Boğaziçi güney kampüsüydü. Burada BÜMAK’lı dostlarımızla toplanıp, eşyalarını arabaya yerleştirdikten sonra 01.45’te vurduk kendimizi yollara. 03.20’de verilen ilk molada otobüsün ben dahil uyuyan üyelerinin dışındaki ekip Mc Donalds’a şehre ait son yemeklerini yemek için girmişler. Yolculuğun sonunda tarihi dokusuyla bizi karşılayan Safranbolu meydanına vardık, ekmek benzeri ihtiyaçlarımızı tamamladık.

Safranbolu’dan kampa hareket ettiğimizde 07.20 sularıydı. Yol arayışımız devam ederken Mencilis (Bulak) Mağarası’na Bulak yönünden gidilmediğini öğrendik . Bulak yönüne giden yolun sağ kol üzerinde kalan, aşağıya devam eden yoldan ilerledik. Saat 08.00’da da kamp alanına vardık.

Yağışlı hava bizi takip ettiğinden ateş yakılacak alana, dallarının kesilmesi yasaklanan ceviz ağaçlarının yaşlı kollarına tentemizi gerip, bireysel eşyalarımızın hazırlanmasına geçtik. İlk ekip için hazırlıklarımız sürerken mağaranın kapısından sorumlu kişinin bizden önce davranıp mağaraya girmek için valilikten izin almamız gerektiğini söylemesi işlerimizi biraz aksattı. Bu olay mağaranın turistik mağara olmasının getirdiği bir ayrıcalıktı sanırım. Saat 10.00’da başlayan bu görüşmeler Adil Ayar kontrolünde 11.40’a kadar sürdü.

Saat 11.40 olmuş ve hala izin alınamamış olmasına rağmen 1 numaralı ekip mağaraya giriş yaptı. Kampın ilk gününde mağara süresi 6 saat, kurtarma saati ise 10 saat olarak belirlendi. Saat 13.15’te 3 numaralı ekip de mağaraya girdi. Bu sırada kamp alanında yemekler yapılıp, kahveler içilip sohbetlere devam edilirken yağmur devam ediyordu. Akşam saat 19.00’ı bulduğunda 6 numaralı ekip, 19.35’te ise 4 numaralı ekip mağaraya girdi. Bu sırada Jandarma ziyaretlerinin ilki gerçekleşti.

Saat 22.20’de gerçekleşen bu ziyaret, bölge halkının genel alkol alma mekanının kamp yaptığımız alan ve civarı olmasından dolayı dikkatli olmamızı söylemek için gerçekleşmişti. Herhangi bir olayda kendileriyle irtibata geçmemizi ısrarla rica ettiler. Nitekim gece boyu yanaşan arabalar kamp alanına yaklaşık 100 metre bir uzaklıkta bulunan otobüsümüzü ve kamp ateşini görmelerinden dolayı geri dönmeleriyle son buluyordu. Gecenin devamında otobüs şoförümüzün sürekli farlarıyla işaret vermesinden dolayı bir aksilik olduğunu düşünüp yanına gitmek için rast gele oluşturulan Hakan, Ozan, Serhat, Pelin ve bendeniz Mustafa’yı içeren ekip otobüsün yanına gittiğimizde herhangi bir sorun olmadığını öğrendik sebepsizce işaret veriyormuş meğer. Bizi otobüse davet eden şöförümüz güzel bir misafirperverlik sergiledi hatta içilen meyve suları yenen bisküviler ve sıcak otobüs koltuklarının yanı sıra Elm Sokağı Kabusu’nu da beraberce izledik ve iznini aldıktan sonra kampımıza döndük. Tam da bu sırada açılmış ve pişirilmeye başlanmış sucuk keyfine yetişebildik.

Ertesi sabah kamp önceki gecenin aksine şahane parlayan güneşiyle ısınan hava, kamptan keyif almamıza yardımcı oldu. 2 numaralı ekip de saat 09.00 da mağaraya girişini yaptı, bu ekibe bindirme olarak 5 numaralı ekip de fotoğraf çekmek amaçlı içeriye girdiler. Bu ekip başta fotoğrafçımız ve muhtemelen bizimle son kampı olan, bu sene İTÜ’den mezun edeceğimiz Kürşad devamında Ozan, Hakan, Erdi, Baran ve Pelin’den oluşan son ekipti. 2 numaralı ekibin mağarayı tamamlayıp çıkması saat 14.40 civarıydı.

Çıkışlar yapıldığında kamp alanı çoktan toplanmaya başlamıştı. Fotoğraf için giren ekipse 15.00’da mağaradan çıktılar ve hazırlıklar tamamlandıktan sonra 15.30’da kamp alanından tamamen ayrıldık. 30 dakika gibi kısa bir sürede Safranbolu merkezde yemek yemek için otobüsümüzü park edip bir saatlik yemek molasına başladık. Köfteler 9 TL millet onlardan uzak durun. Genel olarak ev yemekleri veren yerler vardı merkezde. Yemekler yenilip safranlı lokumlar alındıktan sonra 16.50’de İstanbul’a hareket için yola çıktık.İstanbula girişimiz 21.40’ı buldu. 22.40’ta ise Boğaziçi ekibini evlerine uğurlamak üzere güney kampüse bıraktık. İTÜ ekibi olarak 23.15’te kulüp odasına vardık malzemelerin ve çantaların boşaltılması üzerine, Mencilis kampımızı da kazasız bir şekilde tamamlamış olduk.

Safranbolu, Mencilis (Bulak) Mağarası için bilinmesi gerekenler kısmında ise normalde sadece jandarma ya da muhtar gibi birimlere haber verirken burada valilikten de izin alınmalıymış.

Mustafa Anıl GÜRCAN