Cinlikuyu Mağarası | Kocaeli | 24-25 Aralık 2012
12 kişilik ekibimiz Cumartesi sabah 8 sularında, muhteşem bir kamp geçirmek üzere Kocaeli-Aksığın köyüne doğru yola çıktık.
Herkesler uykuya daldıktan sonra Özgün ve Merve ,kamp dönüşü Serhat’ı bekleyen türkçe finaline hazır hale getirmeye çalışıyorlardı. Saat 10 gibi İzmit otogarında Merve Çevik ile buluşup, kahvaltımızı ve gezi alışverişini yaptık. Serhat bölgede tüpçü olmadığından yakınırken, yan taraftan tüp kamyonunu görüp ‘’Laaan, tüpçü” deyip kamyonun arkasından koşmaya başladı ve böylece tüpümüzü de almış olduk .
Tekrar yola koyulduk. Kamp atacağımız Aksığın köyüne yaklaştıkça yerdeki yeşil bitki örtüsü yavaş yavaş beyaza dönmeye başlamıştı. Aksığın köyüne vardığımızda bizi dizimize kadar kar bekliyordu. Serhat ve Özgün mescidin anahtarını almak için 7 haneli köyde Ahmet Abiyi aramaya gittiler. Ama Ahmet abi onları zaten mescidde bekliyormuş. Mescidde kalmamıza izin verdiklerini söyleyerek çok sıcak bir karşılamada bulundular.
Herkesin tek düşüncesi bir an önce çantaları mescide atıp karın keyfini çıkarmaktı. İlk ekip mağaranın yolunu tutarken, kalanlar da kendi mağara giriş saatlerine kadar olan zamanı değerlendirmek için kendilerini dışarı attı. Önce bir kar boğuşmasının ardından sıra kayılacak bir tepe bulmaya gelmişti. Ekipler iş birliği içinde Aksığın köyünün dört bir yanına dağıldılar ve sonunda saatlerini geçirecekleri parkuru buldular. Zorlu yol çalışmalarından sonra güzel bir pist elde edilmişti.
Artık sıra kardan adama gelmişti. Mescidin önüne Serhat, Özgün, Merve, Murat ve Ziya’dan oluşan ekip yaptıkları şeyin kardan adam olduğunu sanırken, Kayhan arkadan sırıtarak “Bu ne oğlum ,buradan kardan adam dışında her şeye benziyor lan bu” demesiyle kendilerine geldiler. Ancak Özgün ve Murat yılmayıp karı adam ettiler. Saat 5.30 sularında Merve Çevik’in kardan adamı görüp sevinç çığlıklarıyla sarılmaya çalışırken kardan adamı devirmesiyle 1.ekibinde mağaradan çıktığı anlaşıldı. Vee akşamın sürprizi Evrim de kampa teşrif etti.
Karınlar doyurulduktan sonra 2.ekip de mağaraya girmek için yola koyuldular. 1.ekip mağarada şelalenin debisinin çok fazla arttığını ve döşemenin su altında kaldığını söylüyorlardı. Dibe inmek isteyenler ıslanmayı göze alıcaklardı…
Mescidde muzlu-çikolatalı pudingler yapılıp leblebiler kavrulmuş, bozalar içlmiş, geyikler dönmeye başlamıştı. Bu sırada mağarada garip şeyler oluyordu. Garibim Serhat son boltta döşemenin bittiğini sanıp, boltta balyalı duran ipten kendi döşemesini yapmaya kalkışmış fakat sonra döşemenin devamını görünce ordan inmeye devam etmiş, kendi yaptığı geçiçi hattı toplamadığını aşağı indiğinde geç de olsa fark etmişti. Ve işte dakikalarca sürecek Serhat-Merve atışması böylelikle başladı. Bu durumda zaten kendini gezi başkanı, saymanı, malzemecisi ve aşçısı ilan etmiş Serhat bunlara bir de döşemeyi ekledi.
11 gibi 2.ekibin de mağaradan çıkmasıyla geç saatlere kadar sürecek Ahmet abi ile Cinlikuyu hikayeleri başladı. Bu sırada, akşam saatlerinde İstanbul’dan Kocaeli’ye doğru yola çıkan Ozan ve Hakan bütün uyarılarımıza rağmen karı hafife almışlardı ve gece boyunca karın galip geleceği çetin bir savaşa girmişler.
12 ye kadar ha geldiler ha geliyorlar diye beklerken gece saat 2 de gelemeyeceklerinin haberini aldık. Geceyi arabada tulumlarda geçirmişler, sabah kar arabasının gelişiyle yolları açılmış ve Pazar sabahı 10 civarında kampa ulaştılar. Bu zorlukları onlara yaşatan sadece ve sadece bisiklet sevdasıydı.
Bu sırada, akşamdan en geç 9.30 da mağaraya girmiş oluruz diyen ekibin üyesi Muhteşem Somuncu’nun “saat 10 laan, geç kaldık. Uyanın” demesiyle herkes ayaklandı. Sucuklu yumurtaların ve hellim peynirlerinin süslediği kahvaltı yapıldıktan sonra 3.shift 11.00 de mağaraya girişini yaptı.
Kampta her istek çağrımızı “bende var” diyerek yanıtsız bırakmayan Ahmet Somuncu mağarada da bu muhteşemliğe devam etmiş. Cep telefonundan çaldığı müziklerle grubu çoşturmuş, kamerasıyla da bu anları ölümsüzleştirmişti.
Tüpçü Ahmet ise bu sırada geçen hafta Parsık mağarasında kaybolan Maksi’nin benzin ocağının temizleme çubuğuna rescue’ya girmek için adam arıyordu. Ahmet, Seda, Merve Çevik, Evrim ve Serhat’tan oluşan bir ekip 13.40’ta mağaraya girip, amaçlarına ulaşıp temizleme çubuğunu bularak çıktılar.
Saat 4.30’da mescidi aldığımız gibi toparlayıp geride bırakarak kulüp odamıza doğru yola çıktık, 7 sularında kulüp odamıza vararak mükemmel bir geziyi de sonlandırmış olduk. KSB’ye katkılarından dolayı, Aksığın Ahalisi’ne bizlere mescidi açtıkları için ve katılan herkese teşşekkürlerimizi sunarız.
Merve USLU